Evren: Var mı, yok mu?
Bir Haber: "Fiziği Hayatla Buluşturan İlginç Benzetme" Fizik ile hayat arasında ilginç bir benzetme yapıldı. Sıvıların içindeki gazları uzaklaştırmak için sıvıyı vakum ortamında bekletmek, sıvıyı daha saf ve berrak hale getiriyor. Bu işlem, fizikteki "Horror Vacui" prensibine benzetildi ve insanların hayatta boşlukları doldurma eğilimleriyle ilişkilendirildi.

Evrenin Boşluğu Sorgulanıyor!
Prof. Dr. Sertaç Öztürk, evrende var olan boşluğun sorgulandığı bir dönemde, felsefenin en derin sorularından biri olan "Neden bir şey var da hiçlik yok?" sorusuna odaklanıyor. Öztürk'e göre, modern fizik evrenin madde ve kuvvetten oluştuğunu söylüyor; ancak boşluk kavramı da hala tartışma konusu.
Antik Yunan'dan bu yana boşluk, filozofların zihnini meşgul eden bir konu olmuştur. Parmenides'e göre boşluk mümkün değildi, Platon boşluğun var olamayacağını savundu, Aristoteles ise boşluğun varlığını reddetti. Ancak atomcu filozoflar, evrenin atomlardan ve boşluktan oluştuğunu ileri sürdü. Bu çekişmeli tarih, boşluğun varlığı veya yokluğu konusundaki belirsizliği arttırıyor.
Günümüzde ise kuantum mekaniği, boşluğun varlığını sorgulamamıza yardımcı oluyor. Heisenberg Belirsizlik İlkesi, enerjideki belirsizlik ile zamandaki belirsizliğin çarpımının belli bir sınıra ulaşabileceğini gösteriyor. Vakum polarizasyonu ve Higgs alanı gibi kavramlar, boşluğun aslında dolu olduğunu ve evrenin her noktasının bir şekilde dolu olduğunu ortaya koyuyor.
Evrenin boşlukla dolu olduğu gerçeği, insanların da yaşamlarında boşluklara ihtiyaç duyduğunu hatırlatıyor. Boşluklar, insanın varlığının bir parçası ve değerli bir unsurdur. Fizikte olduğu gibi, hayatta da boşluklara yer vermek önemlidir.