Türk Kalp Vakfı, kalp sağlığıyla ilgili farkındalığı artırmayı hedefleyen "37. Kalp Haftası" etkinliğini dün Taksim'deki bir otelde gerçekleştirdi. Vakfın Başkanı Kenan Güven, programın açılışında yaptığı konuşmada, kalp ve damar hastalıklarının dünya genelinde en yüksek ölüm oranına sahip hastalıklar arasında olduğunu belirtti.

KONTROL ŞART!

Güven, kalp ve damar hastalıklarının belirti vermeden ölüme yol açabileceğine dikkat çekerek, "Sağlıklı hissettiğimiz anlarda bile aniden kalp krizi geçirme riskiyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu hastalıklar aslında kontrol altına alınabilir ve tedavi edilebilir. Bu nedenle bireylerin özellikle 45 yaşından sonra yılda bir kez doktora giderek sağlık değerlerini kontrol ettirmesi gerekiyor. Basit yöntemlerle, spor yaparak, dengeli beslenerek ölüm riskini yüzde 80 oranında azaltabiliyoruz" dedi. Güven şunları ekledi:

"Herkesin yılda bir kez doktora gitmesi, tansiyon, kolesterol, kan yağları gibi değerleri ölçtürmesi gerekiyor. Şeker hastalığını önlemek önemli. Bunlar basit kan testleriyle tespit edilebiliyor. Biz 50 yıldır bu konuda çalışıyoruz."

GÖĞÜS AĞRISI UYARI VERİCİ

Konferansta konuşan Prof. Dr. Vedat Aytekin, "Kalp rahatsızlıklarında göğüs ağrısının önemli bir belirti olduğunu vurgulayarak, "Göğüs ağrısı, terleme, baskı hissi, bulantı gibi belirtiler ciddiye alınmalıdır" dedi. Aytekin, en iyi tedavinin korunmak olduğunu belirterek, "Doktor kontrollerini aksatmayın" uyarısında bulundu. Prof. Dr. Saide Aytekin ise şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de her 100 kişiden 55'inin kalp-damar hastalıklarından öldüğü düşünüldüğünde, erken yaşta kalp krizi geçirme riskimiz Avrupa'dan daha fazla. Kalp krizini önlemek için ailesel yatkınlık, yanlış beslenme, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, sigara gibi risk faktörlerine dikkat etmeli, bu faktörlerle mücadele ederek önlenebilir."

"Kalp krizinde ilk 5 dakika hayat kurtarıyor"