Politika Servisi

Son yerel seçimden bu yana birinci parti olma özelliğini yitiren, halkın hemen hiçbir konuda rızasını alamayan ve oy oranı sürekli azalan iktidar çareyi bilindik yöntemlere başvurmakta arıyor. Kamuoyu yoklamalarının ortalaması, AKP’nin ikinci parti konumuna saplandığını oy oranını koruyamadığını gösterirken, İBB soruşturması başta olmak üzere toplumun ezici çoğunluğunu ikna edemiyor. Ekonomiden yargıya, bürokrasiden dış politikaya dek ülkeyi her alanda krizlere sürükleyen iktidar, hem kitle desteğini hem de muhalefet karşısındaki moral üstünlüğünü kaybetti.

19 Mart direnişiyle ayağa kalkan toplumsal muhalefetin rüzgarı AKP’nin kalesi olduğu iddia edilen Yozgat’tan Konya’ya dek ülkenin her yerine yayıldı. İtiraz dalgasını karşılayacak elinde hiçbir argümanı kalmayan rejim ve yandaşlar bir kez daha yalana ve şiddet söylemine sarıldı. İBB soruşturmalarından umduğunu bulamayan yandaşlar, “turp bulmak” için çıktıkları yolda kendilerini ifşa eder hale geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP otobüs şoförünün türbanlı polisin üzerine otobüs sürdüğü iddiasını diline doladı. “Polislerimiz devletin ve milletimizin güvenliği için gecelerini gündüzlerine katarken, siz nasıl onların üzerlerine parti otobüsü sürdürürsünüz?” diyen Erdoğan, “Orada bir husus da dikkat çekiciydi. O kadın polisimiz başörtülüydü. O esnada otobüsün içinden de ‘sür, sür, sür’ diye bağırıyorlar. Sonra şoför de itiraf ediyor. Allah'tan, polisimiz kaçarak kurtuluyor” ifadelerini kullandı.

Tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yaparak kumpas ve yalanlara karşı iktidarı eleştirdi. Son cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için oluşturulan montaj videolara dair Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Ama montaj, ama şu, ama bu…’’ sözlerini hatırlatan İmamoğlu, ‘‘Montajcılık sizin en iyi bildiğiniz iş, uzmanlık alanınız, bu filmi bu millet izledi’’ dedi. İmamoğlu ayrıca dün partisinin 38’inci Olağan Kurultayı’nda “para karşılığı oy kullandırıldığı” iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında SEGBİS üzerinden ifade verdi. İmamoğlu, Savcı tarafından yöneltilen 9 soruya tek yanıt vererek, ‘‘İftirayı, dedikoduyu, siyasi siparişleri koymak sadece bireylere değil, doğrudan milletin iradesine ve demokrasimize saldırıdır. Yargının akıl ve vicdan dışı bu senaryoların figüranı hâline getirilmeye çalışılması yalnızca bir hukuki çürüme değil, aynı zamanda halkın adalet duygusuna açık bir ihanettir’’ ifadelerini kullandı.