Küre Milli Parkı: Doğaya Dokunma!
Olayın Özeti
📌 Olayın Özeti
Batı Karadeniz'de maden sahası olarak özel şirketlere ihale çıkarılması planına karşı yaşam savunucuları harekete geçti. Küre Dağları Milli Parkı içerisindeki köylerin altın madeni ocağı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten halk, ekolojik denge ve yaşam alanlarının korunması için mücadele ediyor. Maden sahası olarak belirlenen bölgelerin ormanlık alanları, su kaynakları ve tarım alanlarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu vurgulanarak, madenciliğin çevreye vereceği zararlar nedeniyle endişeler artıyor. Batı Karadeniz'de yaşayan halk, doğal kaynakların korunması ve yaşam alanlarının tahribatının önlenmesi için sermayeye karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirtiyor.
Küre Milli Parkı, altın madeni tehlikesiyle karşı karşıya! Yaşam savunucuları endişeli: "Batı Karadeniz'deki tehlikeyi gördük. Küre Milli Parkı, bölgenin en önemli biyolojik çeşitlilik merkezi olarak korunmalı."

Maden İhaleleri Batı Karadeniz'i Tehdit Ediyor
Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), Batı Karadeniz'deki Karabük, Bartın ve Kastamonu illerinde 36 noktada 500 bin dekar araziyi özel şirketlere maden sahası olarak ihale etmek istiyor. Bu girişim, yaşam savunucularını harekete geçirdi. Küre Dağları Milli Parkı içinde bulunan Ulus ve Pınarbaşı bölgelerindeki köylerin altın madeni tehdidi altında olduğunu belirten savunucular, "Batı Karadeniz'de tehlikenin farkındayız. Toprağımıza, suyumuza, ormanlarımıza kıymayın" diyor.
Ülkenin ekolojisi, tarımı, hayvancılığı ve yaşam alanları, maden arayışlarına feda ediliyor. Batı Karadeniz'de planlanan 4. grup maden faaliyetine karşı bir araya gelen halk, "Sularımızı içtiğimiz, oksijen dolu havayı soluduğumuz, biyolojik çeşitliliğin merkezi olan Küre Dağları Milli Parkı maden ocaklarının tehdidi altında" diyor.
Bartın-Ulus Maden Mücadelesi Platformu adına konuşan Bartın Çevre Kültür ve Doğal Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Sedat Bora, MAPEG'in bölgede maden sahalarını genişletme girişimlerini eleştirerek, "Madenler, yaşam hakkımızı zehirleyen kimyasallarla işletiliyor. Endişeliyiz" diyor.
Tehlike Altındayız
Batı Karadeniz, Türkiye'nin en yoğun ormanlık alanlarına ve doğal güzelliklerine sahip bölgesidir. Bora, ağaçların, su kaynaklarının ve kültürel mirasların büyük tehdit altında olduğunu vurgulayarak, ekosistemin geri dönüşsüz şekilde zarar göreceğini belirtiyor.
"Sermayenin hedefi olan Batı Karadeniz'de MAPEG, Bartın ve Kastamonu'da altı maden sahasını ihale etti. Bu bölgelerin bir kısmı Küre Dağları Milli Parkı içinde yer alıyor. Ormanlar yok edilirse Bartın sel ve kimyasal zehir riskiyle karşı karşıya kalacak. Bu madenlerin işletilmesiyle siyanür kullanımı muhtemel. Bu felaket, kirli hava, zehirli su, boş köyler ve yok olmuş ormanlar demektir. İşsizlik ve ekoturizm noktalarının kaybı kaçınılmaz olacaktır. Toprağımızın kirletilmesi, sağlığımızı tehlikeye atacak" diyor.
Bora, "İliç'teki felaketten ders alınmamış gibi görünüyor. Su uyur ama talancılar uyumaz. Tehlike farkındayız. Toprağımıza, suyumuza, ormanlarımıza göz diken sermayeye karşı mücadelemiz sürecek. Herkesi ses çıkarmaya ve mücadeleye davet ediyoruz" şeklinde konuştu.