Marmara Denizi'nde Müsilaj Felaketi Tehlikesi Devam Ediyor

Marmara Denizi'nde uzmanlar ve gözlemciler, müsilajın her tarafı 30 metre derinliğe kadar sardığı, nisan ve mayıs aylarında yüzeye çıkabileceği ve 2021'e kıyasla daha büyük bir çevre felaketi yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. 2007-2008 ve 2021 yıllarında görülen müsilaj oluşumu, deniz ekosistemini bu yıl da tehdit etmeye devam ediyor.

Denizde 1973 yılından beri tüplü dalış yapan 71 yaşındaki çevre gönüllüsü Serço Ekşiyan, Marmara Denizi'nde yaşanan değişime tanıklık ettiğini belirterek, "Burası Maldivler, Kızıldeniz gibiydi. Hiç oralara gitmeye gerek yoktu. Şanslıyım, o güzel günleri gördüm. Ama bugünleri gördüğüm için de şanssızım." dedi.

Ekşiyan, 2007'de ilk müsilajı gördüğünü ve bu durumu bilim insanlarıyla paylaştığını aktararak, "2007'deki müsilaj 2021'deki gibi kütle halinde suyun üzerine çıkmamıştı. Bu en büyük farktı." şeklinde konuştu.

Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz yüzeyi sıcaklıklarının artması, kirlilik ve durağan deniz şartlarının müsilaj oluşumunu tetiklediğini belirtti. Sarı, ekosistemdeki tahminlerin zor olduğunu vurgulayarak, "Gidişat en az 2021'deki gibi yoğun bir müsilajın yüzeye doğru yaklaştığını gösteriyor ve ne yazık ki bilimsel gidişata göre yüzeye çıkacak diye tahmin ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Müsilajın Ekosisteme Etkisi

Müsilajın denizin en verimli bölgesindeki canlıları olumsuz etkilediğini belirten Sarı, "Müsilaj, pinaların, süngerlerin, mercanların üstünü örter, nefes almasını ve beslenmesini engeller. Deniz canlılarının büyük bir kısmı yumurtalarını suyun içine bırakır, müsilaj kümesi onları sarar ve yaşamasına fırsat vermez." şeklinde değerlendirmede bulundu.

Sarı, müsilajın dibe çöktüğünü ve parçalandığında denizin ekolojik ömrünü azalttığını belirterek, "Marmara'nın dibinde oksijensiz bir bölge oluşturuyoruz. Denizin dibi kumdan, çamurdan ibaret değil, orası bir yaşam alanı." uyarısında bulundu.