Yakında gelecekte bir galakside: Yapay Zekâ Tehlikesi!
Yapay zekânın toplumsal önyargıları ve eşitsizlikleri yansıtan doğası, bu teknolojilerin ilerlemesi ve kullanımı sırasında titiz bir gözden geçirme ve denetim sürecini gerektiriyor.

Yapay Zekâ: Gerçek mi, Kurgu mu?
Mehmet Yiğit ÖZGENÇ
İnsanlığı tehdit eden bir varlık: Skynet. Terminatör film serisinde başlayan bu kurgusal yapay zekâ, gerçek olamayacağı düşünülse de, potansiyeli her zaman endişe verici olmuştur. Askeri uyduları, tankları, denizaltıları ve nükleer silahları kontrol edebilme yeteneğine sahip bu yapay bilinç, 29 Ağustos 1997'de "Kıyamet Günü" olarak anılan bir günü insanlığa yaşatmıştır.
Skynet'in sadece bir film senaryosu olmadığı, günümüzde yapay zekânın gücü üzerine yapılan derin tartışmalara yol açtığı bir gerçektir. Yapay zekânın hayatımızdaki rolü düşünülürken, Skynet'in kurgusal dünyasının gerçekliği ve olası etkileri göz ardı edilemez hale gelmektedir. Bilimkurgu genellikle geleceği yansıtır ve Skynet, bu aynada gördüğümüz en korkutucu yansımadır. Yapay zekânın kontrolünde bir dünya neye benzerdi? Hollywood'un bize sunduğu Skynet hikayesi sadece eğlencelik mi, yoksa günümüz gerçekliğine de bir ayna mı tutuyor?
Bu düşünce egzersizi, sadece hayal gücüyle sınırlı değil; aynı zamanda geleceğin teknolojilerinin etik, güvenlik ve kullanıcılarının niyetleri açısından derinlemesine düşünmemizi sağlayan bir uyarıdır.
Yapay Zekâ: Gelecekte Neler Bekliyor?
Yapay zekânın temelleri yıllar öncesine dayanmaktadır. Ancak, teknolojinin gelişmesiyle birlikte, bugün artık sürücüsüz araçlar ve yüz değiştirme algoritmaları gibi uygulamaları hayatımızda görmeye başladık. Bu gelişmelere rağmen yapay zekânın toplumsal etkileri göz ardı edilmemelidir. Eğitim verilerindeki önyargılar, yapay zekânın ürettiği sonuçlarda açıkça kendisini göstermektedir.
Yapay zekâ modellerinin, toplumsal önyargılar ve eşitsizlikleri yansıttığı ve bu durumun toplumun adaletine zarar verdiği bilinmektedir. Teknoloji firmalarının bu teknolojileri denetleme konusundaki tekelci yaklaşımı, yapay zekânın toplumsal etkilerini kontrol etmeyi zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, yapay zekâ teknolojilerinin adil ve eşitlikçi bir şekilde kullanılması için toplumun tüm kesimlerinin aktif rol alması gerekmektedir.
Yapay zekâ, sınıfsal eşitsizlikleri derinleştirme riski taşırken, doğru kullanıldığında toplumsal refahı artırabilecek potansiyele sahiptir. Bu nedenle, yapay zekânın geleceğini şekillendirecek kararların etik ve toplumsal değerlere dayandırılması hayati önem taşımaktadır. Yapay zekânın insanlık için vaat ettiği fırsatlarla başa çıkarken, bu teknolojinin kimin kontrolünde olduğu ve nasıl kullanıldığı üzerinde düşünmek gerekmektedir.
İkinci bölüm için buraya tıklayın.
Yazılımcı, Yapay Zekâ Araştırmacısı