Zamansızlıkla sarsılan tahtın sorgusu
Fransa'da beklenmedik bir şekilde sıradan bir vatandaşın kral ilan edilmesiyle başlayan 'Kısa Süren Saltanat' oyunu, monarşiyi alaycı bir dille sorguluyor. Oyunda politik hiciv ön planda ve seyircileri siyaset ile birey ilişkisi üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

Ümit GÜÇLÜ
John Steinbeck'in 'Kısa Süren Saltanat' adlı eseri artık Bursa Şehir Tiyatrosu sahnelerinde! Kerem Pilavcı'nın uyarladığı, Emrah Eren'in yönettiği bu oyun, sıra dışı bir hikayeyi anlatıyor. Pippin Héristal'in sıradan bir vatandaştan aniden kral ilan edilmesiyle başlayan eser, iktidarın anlamsızlığını, sembolik gücün gerçekliğini ve bireyin sistem içindeki yerini sorguluyor.
Siyaset, bürokrasi, medya ve halk arasındaki ilişkileri keskin bir mizahla eleştiren bu eser, günümüz siyasi yapılarında da yankı bulan temalar içeriyor. Steinbeck'in alaycı dili, toplumun yüzeysel düzenine güçlü bir eleştiri getirirken, bireyin kimlik bunalımını ve özgürlük arayışını da vurguluyor.
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde 2-3-4 Mayıs tarihlerinde sahnelenecek olan bu oyun, Emrah Eren'in yönetmenliğinde izleyicilerle buluşacak. Eren ile yapılan röportajda, eserin politik ve sanatsal yansımaları üzerine konuştuk.

Oyunun sahnelenme süreci nasıl ilerledi?
2015 yılında Steinbeck'in 'Kısa Süren Saltanat' romanıyla tanıştım ve hemen proje olarak benimsemeye karar verdim. Arkadaşım Kerem Pilavcı ile birlikte eseri sahneye uyarlamaya karar verdik. Oyunun sahnelenmesi için beklenmedik bir teklif alana kadar bir tiyatro sahibi bile değildik. Sonunda Bursa Şehir Tiyatrosu'nda prömiyerini gerçekleştirdik.
Steinbeck'in politik hiciv dolu metni, sahneleme sürecinizi nasıl etkiledi?
'Kısa Süren Saltanat', rejim değişikliğini konu alan bir oyun. Politik hicvin dozunu arttırarak, günümüzdeki siyasi durumları eleştirmeyi hedefledik. Seyircide bırakmak istediğimiz duygu, hikayenin anlattıklarına odaklanması ve hayal kurarak devam etmesi.
'Aniden kral ilan edilme' teması günümüzdeki liderlikle nasıl bir benzerlik taşıyor?
Günümüzde liderlik koltuğuna oturmak, masalsı bir tesadüf değil, uzun çalışmalar ve emek gerektirir. Oyun, bu gerçekliği hicivsel bir dille anlatırken seyirciye düşen, hikayeden çıkarımlar yaparak kendi yolculuğuna devam etmek.
Oyunun seyircide bırakmak istediği etki nedir?
Oyun, seyircinin hayal dünyasına hitap ederek, gerçeklikle hayal arasındaki dengeyi sorgular. Seyircinin oyun sonunda kendi umutları üzerine düşünmesini amaçlıyoruz.
Sanatın toplumsal ve politik etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sanat, toplumun ve politikanın aynasıdır. Günümüzde bu etkileşim daha da belirgin hale gelmiştir. Sanatın görevi, insanı anlatmaya ve anlamaya devam etmektir.
∗∗∗
RAHİBE OLAN REVÜ SANATÇISI İLE YARATILAN KONTRAST
Rahibe Hyacinthe karakteri ile Steinbeck, nasıl bir mizah ve kontrast yaratıyor?
Rahibe Hyacinthe, eski bir revü sanatçısı olan Suzanne'un manastıra çekilmiş haliyle karşımıza çıkıyor. Bu karakter, oyunun mizahi ve felsefi yönlerini vurgulayarak, çılgınlığa nefes aldırıyor.